10 Şubat 2018 Cumartesi

Onu Bunu Merak Edip 2 Saatte Yazabileceğin Makaleyi 4 Saatte Yazmak


Şöyle böyle 5 yıldır evden makale yazarlığı yapan biri olarak çok sık yaşadığım ve bir türlü önüne geçemediğim durum.





















Bugün katlamalı perde konulu bir makale yazıyorum mesela, zor bir konu değil, müşterimin istediği gibi 500 + kelimelik bir özgün makale yazabilecek kadar kaynak da var ama yarım saat önce falan bitmiş olabilecek makale şimdilik 340 kelimede bekliyor. Neden, çünkü bu tip perdelerin mekanizmasında koteksli üst ray diye bir şey var mesela, ne olduğunu merak edip ona bakıyorum.

* Sevgili Google; söyler misin perdecilikte koteks ne anlama gelir?

* Sevgili Hilal; bu, cırt bant veya cırt - cırt olarak bilinen şeydir. Hani şu ayakkabılarda veya duvara bir şey asmak, halının kaymasını önlemek, dolapların içine depolama amacıyla kullanılacak kupa vb. şeyler yapıştırmak için kullanılan yüzeyi pürüzlü ve tüylü parçalar var ya, onlar işte.

* Değerli Google; merak ettim, lama demiri nedir?

* Google'cığım, bana sun ve screen kelimeleri ile sunscreen kelimesinin anlamını söyliycen mi sana zahmet, sunscreen perde modelleri hakkında bir yazı yazıyorum da, merak buyurdum.

* Google, sedasyon ne demek biliyor musun? Ayrıca şunu biliyor musun, bunu biliyor musun, onu biliyor musun? Kesin biliyorsundur, canım benim, akıllı arama motorum. Bana da anlatıversene?

Böyle devam eder gider. Şimdi de yazıyı bıraktım bloguma bu tutumum hakkında yazı yazıyorum mesela. Müşterinin makalesi ise öyle bekliyor. Ben şimdi o makaleyi bitirmiş, üstüne "Heh, bir işimi daha tamamladım" diye bir keyif kahvesi içiyor olabilirdim şu anda.



Şu birkaç gündür sorularım perde sistemleri ile ilgili oluyor, klasik perdeler, mekanizmalı perde çeşitleri; böyle şeyler. Çünkü bu konularla ilgili 22 tane makale siparişi aldım. Ama üst üste hep onları yazmıyorum, başka siparişler de var.
Neredeyse her makalede, onu bunu merak edip, ne olduklarına bakıcam derken konudan kopuyorum. Bir de o sırada aklımdan geçenlerle ilgili bir blog yazısı yazmaya kalkarsam iyice kopuyorum.

Bu duruma engel olabilsem daha verimli çalışabilirim ama işte, olmuyor. Merak ettiğim şeyleri kağıtlara not alıp sonra baksam? Bazen onu da yapıyorum. Fakat çoğu zaman anlık olarak araştırıyorum. Bu, bazen yazdığım konuyla ilgili olarak işime yarıyor, bazen de sadece benim merakımı gidermemi sağlıyor. Genel kültür açısından iyi bir şey bu ama iş verimi açısından iyi olduğundan emin değilim.

Şöyle bir faydası da var aslında; yeni makale konuları bulmamı sağlıyor. Şunu araştırayım, bunun ne olduğuna bakayım derken kendim veya müşterilerim için kullanabileceğim yeni fikirler buluyorum. Fakat, kaçınılmaz bir şekilde, o anda yazdığım konudan kopuyorum ve işi tamamlamam daha uzun sürüyor.

Böyle işte. 1 - 2 görsel bulup şunu yayınlayayım da, müşterimin çoktan bitmiş olabilecek olan makalesine döneyim bari. Umarım karşıma merak edeceğim bir şeyler çıkmaz. Veya çıksa da onları görmezden gelmeyi başarabilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder