24 Aralık 2017 Pazar

Evdeki Böceklerin Evin Sahibi Gibi Davranması


Yaşadığım evde son yıllarda rahatsız edici bir böcek sorunu yok neyse ki. Yıllar önce vardı, baya bir kalorifer böceği istilası, bir şeyler yapıp hallettik, bir daha da öyle büyük boyutlu bir sorun olmadı. Fakat eve ille de arada bir birtakım böcekler giriyor tabii.

Dün akşam mutfağın ışığını açtım, kahve yapıcam kendime, bir de baktım ki duvarda bir böcek yürüyor. Uzunca, ama çok uzun değil, ne o anda aklımda bir gerilim filmi senaryosu yazdıracak kadar büyük (Ki anında yazarım, hiç sorun değil, elimin - daha doğrusu beynimin kiri), ne de ufacık. Nasıl rahat yürüyor arkadaş ama, evin sahibi sanki, yıllardır bu evde yaşarım ben o kadar rahat olamadım, duvarda yürümeler falan. Hiç denemedim ama yapamam herhalde yani.



Birden bir sinirim bozuldu, sen kimsin de yaşadığım evin, benim ayak basamadığım yerlerinde yürüyorsun? Kirayı ben ödüyorum, faturaları yine ben, temizliği ben yapıyorum, yemekleri ben; ama sana açık olan alanların sayısı daha fazla, ne münasebet? Duvarda kalmakla da yetinmezsin sen şimdi, öz güven tavan yapmış besbelli, oradan benim yatağıma falan da yürürsün. Banyoda karşıma çıkabilirsin, salonda, holde, her yerde...kabus gibi.

Gittim elektrik süpürgesini getirdim, ucuna küçük aparatlarından birini taktım, acımadan bastım duvara, çektim böceği. Ekolojik denge elemanlarından biri eksilmesin diye bu şeyin evimde fink atmasına izin verecek halim yok. Ailesinin, arkadaşlarının da benimle beraber yaşadığını fark edersem böcek köpüğü falan alıcam ayrıca, toplu katliam yapıcam. Bu yüzden kendimi canavar gibi falan da hissetmiyorum.

Yalnız, şimdi düşündüm de, böceklerin kaderi bu herhalde, insan onları yok ederken herhangi bir sıkıntı duymuyor. Ne bileyim, kediye köpeğe eziyet edilmesinden nefret ederim mesela ama böceklere karşı büyük bir antipatiyle doluyum. Onlara da eziyet edilsin istemem gerçi, ama ölsünler yani, en azından benim evdekiler ölsün, kökleri kurusun hatta.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder